Battlefield Hardline

BATTLEFIELD HARDLINE - IGN US İncelemesi





 Sistem Gereksinimleri:

Minimum Sistem Gereksinimleri
İşletim Sistemi: Windows Vista SP2 64-BIT (KB971512 Güncellemesi ile birlikte)
İşemci: Athlon II/Phenom II 2.8 GHz, Intel Core i3/i5 2.4GHz
Bellek: 4 GB
Ekran Kartı: ATI Radeon HD 5770 (1 GB), NVIDIA GeForce GTX 260 (896 MB)
HDD: 60 GB
Önerilen Sistem Gereksinimleri
İşletim Sistemi: Windows 8 64-Bit KB971512 Güncellemesi ile birlikte)
İşlemci: Intel Quad-Core veya AMD Six-Core INTEL QUAD-CORE CPU, AMD SIX-CORE CPU
Bellek: 8 GB
Ekran Kartı: AMD Radeon R9 290 veya NVIDIA GeForce GTX 760
Ekran Kartı Belleği: 3 GB
HDD: 60 GB


 Battlefield Hardline'ın tek kişilik modunda kötü adamları vurmak kadar tutuklamak için de şansım oldu. Onları gerçekten de canlı olarak ele geçirmek istedim, ki bu oyunun bana ilk sürprizi oldu. Birçok oyundaki kötü adamlara kıyasla bu elemanlar polis rozetine saygı duyuyorlar, ve bu durum da size seçenekler tanımış oluyor. Üç ya da az daha kişiden oluşan bir grupla karşılaştığınızda rozetinizi gösterip bağırarak onlara teslim olmalarını söyleyebilirsiniz. İşte bu noktada iki seçeneğiniz oluyor. Tutuklamak ya da öldürmek... Eğer gözden uzak kalabilirseniz suçluları tutuklamak yapabileceğiniz en iyi şey oluyor, çünkü bu şekilde yeni silahları ve eşyaları açmak için ihtiyacınız olan tecrübe puanlarını daha fazla kazanabiliyorsunuz. Eğer yeterince iyiyseniz, oyunun gizlice ilerleyip herkesi tutuklayabilmenize olanak sağlayacak şekilde dizayn edildiğini fark ediyorsunuz. Yaşadığım tatmin hissi hiç de bir Battlefield oyunundan beklediğim gibi olmadı tabii ki. Fakat düşmanlarımın sayıları teker teker azalırken tek bir mermi bile atmamış olmaya bayıldım. Daha önce de söylediğim gibi her zaman silahlarınızı konuşturabilmek gibi bir seçeneğiniz daha var, ve bu da gerçekten en az diğeri kadar işe yarıyor. Battlefield'e özgü gerçekçi silahlar ve harika sesler Hardline'da da aynen mevcut. Mesela bir bölümde alarmı etkisiz hale getirmeyi unuttuğumda üzerime çullanan 10 düşmana karşı tüfeğim, kelepçelerimden çok daha fazla işe yaradı... Oyunun ikinci sürprizi ise - böyle bir şey söyleyeceğim aklımın ucundan geçmezdi - gizlilik ile oynamanın en az etrafa mermi boşaltmak kadar eğlenceli olmasıydı. Aksiyona bodoslama dalmak yerine önce durum analizi yapabilir, bölgedeki düşmanları, patlayıcıları ve alarmları belirleyebilir, böylece Rambo gibi savaşmak yerine ustaca bir plan hazırlayabilirsiniz. Düzgün bir hazırlık yapabilirseniz, düşmanlarınızın görüş açılarının radarınızda belirdiğini fark ediyorsunuz. Aynı Metal Gear Solid oyunlarındaki gibi... Eğer dikkat çekmemeyi başarabilirseniz birçok bölümü tek bir kurşun sıkmadan geçebilirsiniz. Oynanışla ilgili sevmediğim şey ise oyun tarzınıza göre ödüllendirilmiyor oluşunuz. Seviyenizi yükseltip yeni silahları açmak için en iyi yol gizlilik ile oynamak. Fakat gizlilik ile oynarken birçok büyük ve gürültülü silah açıyorsunuz. Eğer etrafa kurşun yağdırarak ilerlerseniz bu sefer de yeteri kadar tecrübe puanı kazanmadığınız için silahlar açılmıyor. Ayrıca gizliliği destekleyen eşya ve silah sayısı oldukça az. Oyunun üçüncü sürprizi ise karakterleri önemsiyor olduğumu fark etmemle ortaya çıktı. Hiçbir şeyi onaylamayan partnerim, sert patronum, eski polislerden oluşan toplama grup, kafası güzel suçlular ve birkaç hain... Başarılı replikler, seslendirme ve animasyon sağ olsun hepsi de gerçekten birer insan gibi hissettiriyorlar. Hardline'ın hikayesi öyle çok da orijinal değil, benzer şeyleri film ya da oyunlarda kesin görmüşsünüzdür. Fakat karakterleri komik, sempatik ve inanılır hale getirmekte gerçekten de öyle iyi bir iş çıkartılmış ki, sadece onlara ne olacağını görmek için bile oyuna devam etmek istedim... Fakar bu kadar övdüğüm konuda can sıkan şeyler de yok değil. Karakterlerin, özellikle kötü adamların birçoğu çok klişe. Ayrıca oyunun ilerleyen bölümlerinde karşılaştığım 'patronlarını' ise ciddiye almakta bayağı bir zorlandım. Oyunun kötü adamı çakal ve açıkgözlü olduğu kadar orijinal bir karakter değil. Hani özel dairesi ya da ofisinde kendi büstü olan kötü adamlar vardır ya, büstün içinde kırmızı bir düğme olur ve bu kötü adam biraz çatlaktır. İşte kendisi tam da böyle bir karakter. Doğruyu söylemek gerekirse bu tarz bir kötü adamı kovalamayı kabul edebilirim. Çünkü durum böyle olunca yapılacak olan seçimler ya da karşılaşacağınız durumlar tamamen siyah beyaz olmuyor, arada grinin tonları da bulunuyor. ('o' grinin tonları değil tabii ki...) Hardline'ın yaptığı son sürpriz ise oyunun içerdiği mizah oldu. Bazı bölümler vardı ki bildiğiniz bağıra bağıra güldüm. Mesela bir keresinde, bir oda dolusu suçlu ile karşılaştığımda oyunun "Kıpırdamayın, tutuklusunuz..." diye bağırmam için beni ısrarla uyarması ya da talihsiz bir forklift kazası sonucunda 10 milyon dolarlık kokain'in heba olması gibi... Oyundaki mizah yüklü sahneler hiç de zorlama olmuş gibi durmuyorlar ve bence Battlefield oyuncuları için tek kişilik modu daha eğlenceli kılabilirler. Battlefield serisinin harika görseller ve sesler konusunda bir geleneğe sahip olduğunu biliyoruz. Emin olun ki Hardline da bu geleneği bozmadan devam ettiriyor. Her ne kadar Xbox One ve PlayStation 4'teki çözünürlüğü hayal kırıklığı olsa da, o kadar aksiyon yaşanırken oyun iki konsolda da 60 FPS ile yağ gibi akıyor. Multiplayer Hardline'ın multiplayer atmosferi ise bayağı garip olmuş. Nasıl anlatsam... Eğer ağzı bozuk bir 'gamer' velet büyüyüp polis ya da suçlu olsaydı, Hardline tam da onu temsil eden oyun olabilirdi. Birbirleriyle sürekli olarak argo konuşan karakterler, doğru kullanıp kullanmadığını önemsemeden internet klişelerini ardı ardına saydırmalar, aracını savaşa doğru sürerken bangır bandır müzik açmalar... Yeni eşyalar olan grappling hook ve zip line, bize yüksek/stratejik yerlere çıkabilmek ve hızlı hareket edebilmek adına Battlefield serisinde 10 yıldır görmediğimiz seçenekleri sunuyorlar. Ayrıca bunları kuruldukları zaman tüm ekip elemanlarının kullanabiliyor olması oldukça iyi. Tek kötü yanı ise gerçekten de işe yaradıklarını hissedebilmek için ikisini birden almak zorunda oluşunuz. Durum böyle olunca stratejik noktaya çıkmak göründüğü kadar verimli olmuyor, çünkü orada kullanabileceğiniz diğer eşyaları yanınıza alamamış oluyorsunuz. Mesela birçok kez bu eşyaları kullanabilmek için vücut zırhımdan, breaching charger'dan ya da diğer önemli aletlerden fedakarlık yapmak zorunda kaldım. Hardline'ın multiplayer modunun harika olan tarafı ise tüm oyuncuları tatmin etme konusundaki başarısı. Eğer eski Battlefield oyunlardaki Conquest modunu, büyük çaplı araç savaşlarını, 64 kişilik maçları ve tonla silah/eşya açmayı seviyorsanız bilin ki bunları Hardline'da da bulacaksınız. Hatta Commander modu bile oyuna aktarılmış. İsmi 'Hacker modu' olarak değiştirilen bu mod eskisine bayağı benziyor. Fakat bu sefer karşı tarafı rahatsız etmek için kameraları hackliyor ve mümkün olan yerlerde etrafa göz yaşartıcı gaz salıyorsunuz. Gelelim Hotwire moduna. Hotwire, Battlefield'in 13 yıllık multiplayer atmosferine gerekli olan kargaşayı getiriyor. Bu modu, klasik bölge ele geçirip koruduğunuz modların yeni ve özel hali gibi düşünün. Fakat bu sefer binaların ya da sabit bölgelerin değil, hareket halindeki araçların kontrolünü elinizde tutmanız gerekiyor. Eğer yeterince hızlı süremezseniz puan da kazanamıyorsunuz. Bu moddaki asıl çatışmalar mobil olarak gerçekleşirken haritanın genelindeki aksiyon da gayet dinamik bir hal alıyor. Hardline'da sıcak noktalardan uzak durup kendinizi güvenceye almak pek de mümkün değil. Diyelim ki sniper oldunuz ve haritanın bir köşesinde süper sote bir yer bulup oraya yerleştiniz. Kısa bir süre sonra ensenizde gürleyen motorların sesini ve bu araçların o bölgeye çektiği savaş helikopterinin ağır ateşini iliklerinizde hissedebilirsiniz. İşte böyle bir durumda boş boş ölüm ekranına bakarken o güvenli yuvanızın artık o kadar da iyi bir tercih olmadığını anlayacaksınız. Çatışma her an, her yerde kopabilir. Rahat bir nefes almak oldukça nadir yaşanan bir durum ve emin olun hiçbir zaman güvende olmayacaksınız... Hotwire'ı harika yapanlar da zaten bunlar. Yeni mod, oyuncuları sürekli olarak hareket halinde olmaya ve duruma ayak uydurabilmeye itiyor. Mesela eski alışkanlığım olan belirli bir noktada devriye atma işi yüzünden (camping değil! lütfen...) ilk başlarda oldukça zorlandım. Fakat birkaç saat ve kıçımın birkaç kere tekmelenmesinden sonra yavaş yavaş yeni modun dinamiklerini öğrenmeye ve bundan gerçekten de keyif almaya başladım. Hardline'ın diğer modlarından bazıları ise eski Battlefield'de olanları alıp tamen ters çevirip önünüze sunuyor. Saniyeler içinde bitebilen 5'e 5, rounda dayalı maçlar ya da rehinelere eskortluk yaptığınız modlar gibi... Mesela rehineli modda, bağlanmış olan rehineyi kurtarıp onu güvenli noktaya ulaştırabilmeniz gerekiyor. Diğer bir modda ise VIP olan oyuncuya haritanın bir ucundan diğer ucuna kadar eskortluk yapmalısınız. Bu iki modda da tek bir hayatınız oluyor. Yaşanan aksiyon ve çatışma ise oldukça büyük ve acımasız... Oyunda 9 harita olabilir, fakat bu sürekli olarak aynı yerleri oynamak yüzünden sıkılacağınız anlamına gelmiyor. Haritalar oyun modlarına göre bambaşka yerlere dönüşebiliyor. Bu sayede uzun süre aynı yerde takılıp kalmış gibi hissetmiyorsunuz. Multiplayer'e bağlanmak ise oldukça hızlı olmuş. Her iki konsolda da maçlara bağlanmam 2-6 saniye arasında gidip geldi. Ayrıca multiplayer bağlantısı hızlı kurulmasının yanı sıra kararlı da gözüküyor. Karar Battlefield Hardline, her türde oyuncuyu tatmin edebilmesi bakımından oldukça etkileyici duruyor. Tek kişilik mod hem harika bir shooter, hem de gayet keyifli bir gizlilik oyunu olmuş. Oyunun klişe, alışılmış hikayesi ise renkli karakterler ve tadında mizah anlayışıyla oldukça güzel süslenmiş. Battlefield'in imzası olan büyük ölçekli taktiksel savaşlar tadını ve heyecanını aynen korurken Hotwire ve round temelli 5'e 5 modlar ise seriye yeni bir soluk getirmiş.
insanity
insanity